13 Mayıs 2007 Pazar

Annelerimizin Günü Kutlu Olsun



Bizi 9 ay karnında taşıyan
Bize bakan, bizi büyüten, yetiştiren mübarek annelerimizin günü kutlu olsun



6 Mayıs 2007 Pazar

Zaman Makinesi


Güzel ve anlamlı bir karikatür :)

Masal(l)arı Birleştirelim

Hoşlantım : internette araştırma yapmak, yazılar okumak, yeni farkına vardığım siteleri incelemek ve tabi ki yeni kişiler ile tanışmak aslında tam tanışmak denemez.
Çünkü onlar beni tanımıyor ama ben onları tanıyorum.Tokalaşıp
- "Merhaba ben Adil"
- "Merhaba ben de Ahmet veya Mehmet" denmiyor peki nasıl oluyor da tanışılıyor işte en güzel cevap yeni tanışma fırsatı bulduğum http://www.sencerberrak.com/ versin :)
ne anladınız buraya kadar bilemiyorum ama Blog lara değinmek istiyorum.
Takip ettiğim ara ara girip yazılım ile veya hayat ile ilgil yazılar okuduğum "kişiye ait siteler"i takip ederim.
bu sitede denk geldiğim şu şahısa ait bu kitabı aslında kitap da değil öyküleri indirip okuyun.
Aşağıda iki örneği koydum.

23 Aralık 2006 (2): Odanın köşesindeki örümcek ağına baktım. Hâlâ hiçbir şey yakalayamamıştı. Muhtemelen açlıktan ölmek zorunda olan ağ sahibini aradım mobilyaların altında. Ağın yapısındaki hatalarını gösterip bir çift laf etmeyi umarken, koltuğun altında bir tükenmez kalem, üç madeni para, bir tenis topu, bir toka ve aylar önce kaybettiğim kendime olan saygımı buldum. Elimi uzattım almak için, duvar dibine kaçtı. Terliğimi elime alıp öyle uzandım kolumun giremediği o karanlık köşeye. Beş dakika sonra nefes nefese kalmış ve hiçbir şey çıkaramamıştım dışarı. Ama o dar aralık gözüme gittikçe daha çekici gelmeye başlamıştı. Göbeğimi biraz içeri çekersem sığabilirdim. Koltukların üzerinde yeteri kadar yaşamıştım, öyleyse artık altına hücum...

10 Kasım 2006 (2): Klavyemin ‘S’ tuşuna reçel damlatmıştım. Tuşa bastığımda takılı kalıyordu olduğu yerde. Yazı yazarken kekelemeye başlamıştım bu yüzden. Ona yazdığım ‘Sssssseni sssssseviyorum’ içerikli mektuplar, belki de bu yüzden e-posta kutusundan geri dönüyordu. Bilgisayarıma çeşitli yemek parçaları dökmeye yeni yeni alışmıştım ama yemeklerimin içinden mouse, memory stick gibi parçalar çıkması hâlâ beni rahatsız ediyordu. Monitörümdeki corn flakes parçalarını bir bezle sildikten sonra, hazırladığım sağlıklı yaşam sitesinde yeni diyetler tasarlamak üzere çalışmaya başladım. Teknolojinin yemekle birleştiği muğlak dar alana sıkışmış kalmış, ne bir adım öteye ne bir adım geriye gidebiliyordum. Teknoburlar adında bir girişim başlatmalıyım, diye düşündüm, bir elimdeki mouse’dan bir ısırık alıp, diğerindeki eklerin sol tuşuna basarken.