http://www.ntvmsnbc.com/news/411500.asp linkli haberde;
Enerji Bakanı Güler Türkiye'de 500 yıl yetecek bor olduğunu söylüyordu ve devamında ihracat yapılan ülkeler sıralanıyordu.
Bu haberi okuduktan sonra ilk aklıma gelen soru şu oldu:Peki çıkarttığımız borları ihracat yapmaktan başka birşey yapıyor muyuz? Bu borları kullanıyor muyuz? Kullanıyorsak ne kadarını?
http://adilerkan.blogspot.com/2007/04/bugn-farkl-ancak-nemli-bir-konuyu.html linkindeki yazımda da biraz değişmiştim.
Aslında yukarıdaki soruların cevaplarını biliyoruz fakat artık birşeyler yapılmasını gerektiğini düşünüyoruz.
Mutlu Günler
hayatında ne yapmak istiyorsan ona göre hareket et!
19 Haziran 2007 Salı
17 Haziran 2007 Pazar
Babalar Günü Kutlu Olsun
Bizim için
Bizi bir yerlere getirmek için
Adam olmamız için
çalışan, çabalayan Babalarımızın günü kutlu olsun
Artık bizim onlara bakma zamanımız da geldi
Sevdiğim ve anlamlı güzel bir söz :
"1 baba 100 evlada bakarda
100 evlat 1 babaya bakamaz"
çok doğru bir söz, sizce de öyle değil mi?
Bizi bir yerlere getirmek için
Adam olmamız için
çalışan, çabalayan Babalarımızın günü kutlu olsun
Artık bizim onlara bakma zamanımız da geldi
Sevdiğim ve anlamlı güzel bir söz :
"1 baba 100 evlada bakarda
100 evlat 1 babaya bakamaz"
çok doğru bir söz, sizce de öyle değil mi?
15 Haziran 2007 Cuma
Tecrübelerim - ”iş arama dönemi”
Daha önce tecrübelerimi yazacağımı belirtmiştim.
Tecrübelerim başlığını ”İş arama dönemi” ve “İşe girdikten sonra ki ilk zamanlar olarak” ayırmak istiyorum.
Yeni mezun, gittiğiniz kurs döneminin sona ermesi, iş değişikliği veya işten ayrılıp yeni iş arayışı içinde olabilirsiniz.
İlk yapılacak şey sakin olmak ve sabretmek. Bu ifadeleri hep duymuşsunuzdur ancak hep aynı şey deyip kulak asmamazlık yapmayın. Çıkılan yolun kolay ve hemen geçilebilecek bir yol olduğunu düşünmeyin.
Eğer işe girmeye ve çalışmaya hazır değilseniz ilk yapacağınız iş kendinizi düşünce ve beden olarak dinlendirmek olsun. Örneğin mezun olur olmaz bir işe girmek size göre değilse ilk önce dinlenin.
Diyelim ki iş arayışına başladınız nerede iş aramalı ne şekilde hareket etmeli. Ben burada İnsan Kaynakları (İK) elemanı gibi şöyle yapın böyle yapın özgeçmişinizi şöyle doldurun demeyeceğim. İş hayatına adım atmaya çalışıyorsanız bunları az-çok biliyorsunuz demektir. Ancak dikkat edilmesi gereken hususlar her ne olursa olsun geçerlidir. Bunlara birazdan değineceğim.
* Bilinen İK sitelerinde özgeçmişleriniz olsun şu anda en az 5 tane mevcut.
* İnternetteki ‘sosyal ağ’ sitelerine üye olup profil oluşturunuz.
* Hafta sonları verilen İK eklerini okumaya en azından gözden geçirmeye dikkat edin. Sizinle alakalı iş olmasa bile iş hayatı veya çalışanlar ile ilgili yazılar bulabilirsiniz.
* Çevrenize iş aradığınızı belirtin; arkadaşlarınıza, hocalarınıza, okulunuza, kursunuza, yeni tanıştığınız kişilere bile; size ne iş yapıyorsun diye soracak olurlarsa sıkılmadan ve utanmadan mesleğinizi söyledikten sonra iş arayışında olduğunuzu açık şekilde belirtin. Çoğu insan iş arıyorum diyememektedir. Şunu unutmayın nereden, ne şekilde ve kimden neler gelebileceğini biz bilemiyoruz fakat insanların aklına sizin adınızı kazıyabilirsiniz.
* Mail gruplarına katılın. Seviyeli ve sadece mesleğiniz ile alakalı yazıların yazıldığı mail gruplarına üye olmanızda büyük yarar var. Bu gruplarda genelde teknik yazılar veya oluşan soruların çözümü için yardım istenir. Kendinizi geliştirilebileceğiniz yerlerden ve kariyerinize ilk adımı attıracak veya kariyerinize ivme kazandıracak iş ilanına da denk gelebileceğiniz nadir yerlerdir. Çünkü bu yazının yazıldığı yer ve şu an başında bulunduğum işim üyesi olduğum seviyeli bir mail grubundaki verilen ilana başvurmam sayesinde gerçekleşti.
Mail gruplarındaki ilanlara insanlar pek rağbet etmemekte. Bunun sebeplerini ben tam olarak bilemem ancak tahmin yürütebilirim. Mail gruplarında ki üyeler genelde çalışan veya daha öğrenci oldukları için iş arayışında olmayan kişilerden oluşmakta. Bu nedenle ilanlarda üyelerin çevresinde iş arayışında bulunlar yönlendirilir.
İş ararken ne üzerine yoğunlaşacağınıza karar verin! Bu yönde çalışın ve sabredin. Yazılım, Sistem veya Tasarım vs. buna karar verin.
Artık ilanlara başvurdunuz ve görüşmelere gidiyorsunuz. Peki, şimdi ne olacak ne yapacak veya ne yapmayacaksınız.
Görüşmelere giderken “Ben yazılımcıyım ya da ben programcıyım programcılar dağınık olur” gibi düşünceler kafanızda yer almamalı. Kıyafetinize, takılarınıza dikkat edin. Baylar saç ve sakalın düzgün olmasına, bayanlar ise yaptıkları makyajın aşırı olmamasına dikkat etmeli.
Görüşmelere eliniz boş gitmeyin. Eğer çevrimiçi gösterebileceğiniz proje vs yoksa yaptıklarınızı yanınızda götürün ve bunun üzerine konuşun. Eğer yaptığınız proje vs yoksa yapmak istediklerinizi açık bir dille anlatın.
Umarım her şey istediğiniz gibi olur.
Sizlerden de düşüncelerinizi aktarmanızı isterim.
Bu yazı her daim güncellenmeye açıktır.
Tecrübelerim başlığı altında tekrar görüşmek üzere.
Mutlu Günler
Tecrübelerim başlığını ”İş arama dönemi” ve “İşe girdikten sonra ki ilk zamanlar olarak” ayırmak istiyorum.
Yeni mezun, gittiğiniz kurs döneminin sona ermesi, iş değişikliği veya işten ayrılıp yeni iş arayışı içinde olabilirsiniz.
İlk yapılacak şey sakin olmak ve sabretmek. Bu ifadeleri hep duymuşsunuzdur ancak hep aynı şey deyip kulak asmamazlık yapmayın. Çıkılan yolun kolay ve hemen geçilebilecek bir yol olduğunu düşünmeyin.
Eğer işe girmeye ve çalışmaya hazır değilseniz ilk yapacağınız iş kendinizi düşünce ve beden olarak dinlendirmek olsun. Örneğin mezun olur olmaz bir işe girmek size göre değilse ilk önce dinlenin.
Diyelim ki iş arayışına başladınız nerede iş aramalı ne şekilde hareket etmeli. Ben burada İnsan Kaynakları (İK) elemanı gibi şöyle yapın böyle yapın özgeçmişinizi şöyle doldurun demeyeceğim. İş hayatına adım atmaya çalışıyorsanız bunları az-çok biliyorsunuz demektir. Ancak dikkat edilmesi gereken hususlar her ne olursa olsun geçerlidir. Bunlara birazdan değineceğim.
* Bilinen İK sitelerinde özgeçmişleriniz olsun şu anda en az 5 tane mevcut.
* İnternetteki ‘sosyal ağ’ sitelerine üye olup profil oluşturunuz.
* Hafta sonları verilen İK eklerini okumaya en azından gözden geçirmeye dikkat edin. Sizinle alakalı iş olmasa bile iş hayatı veya çalışanlar ile ilgili yazılar bulabilirsiniz.
* Çevrenize iş aradığınızı belirtin; arkadaşlarınıza, hocalarınıza, okulunuza, kursunuza, yeni tanıştığınız kişilere bile; size ne iş yapıyorsun diye soracak olurlarsa sıkılmadan ve utanmadan mesleğinizi söyledikten sonra iş arayışında olduğunuzu açık şekilde belirtin. Çoğu insan iş arıyorum diyememektedir. Şunu unutmayın nereden, ne şekilde ve kimden neler gelebileceğini biz bilemiyoruz fakat insanların aklına sizin adınızı kazıyabilirsiniz.
* Mail gruplarına katılın. Seviyeli ve sadece mesleğiniz ile alakalı yazıların yazıldığı mail gruplarına üye olmanızda büyük yarar var. Bu gruplarda genelde teknik yazılar veya oluşan soruların çözümü için yardım istenir. Kendinizi geliştirilebileceğiniz yerlerden ve kariyerinize ilk adımı attıracak veya kariyerinize ivme kazandıracak iş ilanına da denk gelebileceğiniz nadir yerlerdir. Çünkü bu yazının yazıldığı yer ve şu an başında bulunduğum işim üyesi olduğum seviyeli bir mail grubundaki verilen ilana başvurmam sayesinde gerçekleşti.
Mail gruplarındaki ilanlara insanlar pek rağbet etmemekte. Bunun sebeplerini ben tam olarak bilemem ancak tahmin yürütebilirim. Mail gruplarında ki üyeler genelde çalışan veya daha öğrenci oldukları için iş arayışında olmayan kişilerden oluşmakta. Bu nedenle ilanlarda üyelerin çevresinde iş arayışında bulunlar yönlendirilir.
İş ararken ne üzerine yoğunlaşacağınıza karar verin! Bu yönde çalışın ve sabredin. Yazılım, Sistem veya Tasarım vs. buna karar verin.
Artık ilanlara başvurdunuz ve görüşmelere gidiyorsunuz. Peki, şimdi ne olacak ne yapacak veya ne yapmayacaksınız.
Görüşmelere giderken “Ben yazılımcıyım ya da ben programcıyım programcılar dağınık olur” gibi düşünceler kafanızda yer almamalı. Kıyafetinize, takılarınıza dikkat edin. Baylar saç ve sakalın düzgün olmasına, bayanlar ise yaptıkları makyajın aşırı olmamasına dikkat etmeli.
Görüşmelere eliniz boş gitmeyin. Eğer çevrimiçi gösterebileceğiniz proje vs yoksa yaptıklarınızı yanınızda götürün ve bunun üzerine konuşun. Eğer yaptığınız proje vs yoksa yapmak istediklerinizi açık bir dille anlatın.
Umarım her şey istediğiniz gibi olur.
Sizlerden de düşüncelerinizi aktarmanızı isterim.
Bu yazı her daim güncellenmeye açıktır.
Tecrübelerim başlığı altında tekrar görüşmek üzere.
Mutlu Günler
14 Haziran 2007 Perşembe
Nano Teknoloji
Birkaç yerde denk geldiğim üzere bu yazıyı kaleme aldım…
Benim de Nano Teknolojiye merakım var.
Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünde çalışmaların olduğunu biliyorum
ve geçen aylarda bir televizyon kanalında yayınlanan bir program da bu çalışmaların yapıldığı laboratuar ortamlarını göstermiş ve
Çalışmayı yapan akademisyenler hakkında bilgi vermişti.
Amerika’da eğitim almış ve çalışan Türk akademisyenlerin kendi ülkesinde de bu tarz çalışmaların olduğunu öğrenince ve Türkiye’de çalışması için teklif gelince burada çalışmaya başlamış deniliyordu ilgili programda.
Ayrıca okuduğum birkaç kitap nano teknolojinin olumsuz yönlerini gösteriyordu.
Mesela Japonlar veya Çinliler ürettikleri tişörtlere nano teknoloji ile üretilmiş zehirleri enjekte ediyorlar ve bu tişörtleri sanırım Amerikan vatandaşları giyiyordu. Daha sonra nano teknoloji ile üretilmiş tişörtteki zehirler bir noktadan basılan butona veya belirlenmiş zamanda aynı anda tişört giyenleri zehirliyor ve toplu saldırı yapılmak isteniyordu.Aklımda kaldığı kadarıyla böyleydi.
Kısacası atom bombasının farklı ve daha etkili bir yolu denilebilir.
Bu olumsuz yönlerinden biriydi.
Olumlu yönü saymakla bitmez reklâmlarda, televizyonlarda görüyoruz ve tabi ki internette de gerekli bilgiler yer almakta.
Sayın Mustafa Acungil’in blog sayfasında denk geldiğim iş ilanı ile ileri yıllarda neler olabileceğini düşünmeye başladım daha önce Sayın Mehmet Nuri Çankaya’nın blogundaki podcastlerin arasında “Geleceğin Meslekleri” başlıklı podcasti dinlemiştim.
İnsan ister istemez düşünüyor bu dünya nereye gidiyor ve ne olacak diye.
Ülkemiz için de acaba ayak uydurabiliyor muyuz diye insanın aklına geliyor ancak her konuda olduğu gibi maalesef diğer ülkeler kadar yeterli seviyede çalışmalar yapılmamakta.
Bizler çalışmalarımıza aynen devam edelim. Herkes kendi konusunda bir adım daha ileri gitmeye çabalasın.
Nano teknolojiye merakım var ancak ileride bu iş de eleman arayışı artacak deyip de ona kayacak değilim. İşim ne ise aynen ona devam tek fark bir adım daha ileriye gidebilmek.
Nano teknoloji ile ilgili gerekli bilgileri buradan bulabilirsiniz.
Unutmadan Microsoft böyle bir şey yapmış ve ilginç yorum gelmiş :)
Mutlu Günler
Benim de Nano Teknolojiye merakım var.
Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünde çalışmaların olduğunu biliyorum
ve geçen aylarda bir televizyon kanalında yayınlanan bir program da bu çalışmaların yapıldığı laboratuar ortamlarını göstermiş ve
Çalışmayı yapan akademisyenler hakkında bilgi vermişti.
Amerika’da eğitim almış ve çalışan Türk akademisyenlerin kendi ülkesinde de bu tarz çalışmaların olduğunu öğrenince ve Türkiye’de çalışması için teklif gelince burada çalışmaya başlamış deniliyordu ilgili programda.
Ayrıca okuduğum birkaç kitap nano teknolojinin olumsuz yönlerini gösteriyordu.
Mesela Japonlar veya Çinliler ürettikleri tişörtlere nano teknoloji ile üretilmiş zehirleri enjekte ediyorlar ve bu tişörtleri sanırım Amerikan vatandaşları giyiyordu. Daha sonra nano teknoloji ile üretilmiş tişörtteki zehirler bir noktadan basılan butona veya belirlenmiş zamanda aynı anda tişört giyenleri zehirliyor ve toplu saldırı yapılmak isteniyordu.Aklımda kaldığı kadarıyla böyleydi.
Kısacası atom bombasının farklı ve daha etkili bir yolu denilebilir.
Bu olumsuz yönlerinden biriydi.
Olumlu yönü saymakla bitmez reklâmlarda, televizyonlarda görüyoruz ve tabi ki internette de gerekli bilgiler yer almakta.
Sayın Mustafa Acungil’in blog sayfasında denk geldiğim iş ilanı ile ileri yıllarda neler olabileceğini düşünmeye başladım daha önce Sayın Mehmet Nuri Çankaya’nın blogundaki podcastlerin arasında “Geleceğin Meslekleri” başlıklı podcasti dinlemiştim.
İnsan ister istemez düşünüyor bu dünya nereye gidiyor ve ne olacak diye.
Ülkemiz için de acaba ayak uydurabiliyor muyuz diye insanın aklına geliyor ancak her konuda olduğu gibi maalesef diğer ülkeler kadar yeterli seviyede çalışmalar yapılmamakta.
Bizler çalışmalarımıza aynen devam edelim. Herkes kendi konusunda bir adım daha ileri gitmeye çabalasın.
Nano teknolojiye merakım var ancak ileride bu iş de eleman arayışı artacak deyip de ona kayacak değilim. İşim ne ise aynen ona devam tek fark bir adım daha ileriye gidebilmek.
Nano teknoloji ile ilgili gerekli bilgileri buradan bulabilirsiniz.
Unutmadan Microsoft böyle bir şey yapmış ve ilginç yorum gelmiş :)
Mutlu Günler
10 Haziran 2007 Pazar
.Net ve Mobil Teknojiler Semineri
Benim de katılmak istediğim ve bir aksilik çıkmaz ise bulunacağım bir etkinliği sizler ile paylaşmak istedim.
Ceturk'ün artık klasikleşen ve günden güne gelişen seminerlerinden biri.
Benim açımdan bu tarz seminerlerin önemi kişileri tanımak, etkinlik veya sonrasında ayaküstü yapılan konuşmalar esnasında söylenen bir sözün yeterli olmasıdır
Ceturk'ün artık klasikleşen ve günden güne gelişen seminerlerinden biri.
Benim açımdan bu tarz seminerlerin önemi kişileri tanımak, etkinlik veya sonrasında ayaküstü yapılan konuşmalar esnasında söylenen bir sözün yeterli olmasıdır
ETKİNLİK DETAYLARI | |
Etkinlik Konusu : | .NET ve MOBİL TEKNOLOJİLER |
Etkinlik Türü : | Seminer |
Hedef Kitle : | .NET Platformu ile mobil uygulama geliştirmek isteyenler, Windos Mobile ürün ailesiyle tanışmak isteyeneler, mobil uygulamalara meraklı kişiler. |
Kontenjan : | 80 |
Etkinlik Tarihi - Saati : | 16.06.2007 -- 13:00-15:00 |
Süre : | 1 Gün |
Eğitimi Veren : | Eralp ERAT |
Etkinlik Yeri : | Microsoft Türkiye İletişim Bilgileri |
ETKINLIK IÇERİĞİ | ||
|
ETKİNLİK SPONSORUMUZ | ||
|
ETKİNLİK HEDİYEMİZ |
3 katılımcıya çekiliş ile kitap hediye edilecektir.. |
6 Haziran 2007 Çarşamba
Tecrübelerim
Yazılım ile uğraşan ama ilk adımı atamamış ya da benim gibi daha ilk adımlarda olan arkadaşlar için ve o günleri bir tebessüm ile hatırlayıp bizim ile paylaşabilecekler için ilerleyen günlerde tecrübelerimi yazmayı düşünüyorum.
Buyrun başlayalım
Buyrun başlayalım
1 satır Kod
Merhaba arkadaşlar
bugün şunun farkına vardım;
Mutluluklar anlık ancak insanı harekete geçirmek adına faydalı
Bugün yazmış olduğum tek bir satır kodun bana vermiş olduğu mutluluğu yaşadım.
Sadece bir satır! düşününce hala aklım almıyor
Not:blog yerine arkadaşlar şeklinde hitap edicem.Pek okunmayan bir blog benim ki ama olur da bir gün kapımı çalar gelir bari o kişiye haksızlık etmiyim öyle değil mi arkadaşım
Mutlu Günler
bugün şunun farkına vardım;
Mutluluklar anlık ancak insanı harekete geçirmek adına faydalı
Bugün yazmış olduğum tek bir satır kodun bana vermiş olduğu mutluluğu yaşadım.
Sadece bir satır! düşününce hala aklım almıyor
Not:blog yerine arkadaşlar şeklinde hitap edicem.Pek okunmayan bir blog benim ki ama olur da bir gün kapımı çalar gelir bari o kişiye haksızlık etmiyim öyle değil mi arkadaşım
Mutlu Günler
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)